[color=]Allah Bizi Dünyaya Neden Gönderdi?[/color]
Selam forumdaşlar!
Bugün çok derin, felsefi bir soruyla karşınızdayım: Allah bizi dünyaya neden gönderdi? Eğer “Bunu biz mi bileceğiz?” dediğinizi duyar gibiyim! Ama durun, bir saniye… Belki de işin içinde biraz eğlence var. Evet, biraz mizahi bir şekilde yaklaşalım bu meseleye, çünkü bence bu soruyu ciddi ciddi sorgulamak yerine, gülerek de anlamaya çalışabiliriz! Ne de olsa dünya, bazen şaka gibi bir yer, değil mi?
[color=]Erkekler: Dünyaya Çözüm Bulmaya Geldik![/color]
Erkeklerin bu soruya yaklaşımı genelde şöyle olur: “Hadi bakalım, soruyu çözelim, işimizi yapalım!” Dünyaya gönderilişimizin amacı nedir? Tabii ki, insanlık tarihindeki tüm büyük soruları çözmek, insanlığa katkı sağlamak! Bir bakıma, dünyaya “Problem çözücü” olarak geldik. Eğer bir erkek bu soruyu sorsa, sorunun cevabı muhtemelen “Dünyaya inovasyon ve sistematik bir düzene katkı sağlamak” şeklinde olacaktır. Mesela Ali Bey, bir sabah uyanıp, "Bugün dünyadaki trafik sorununa bir çözüm bulmalıyım" diye düşünmüş ve oturup GPS ile yolculuk planlamasına başlamış. Hedef? Kendisini dünya çapında bir mucit olarak görmek! Çünkü erkekler bu sorulara çözüm odaklı yaklaşır.
Hadi, şimdi hep birlikte şöyle düşünelim: Eğer Allah bizi sadece dünyada “en iyi araba markasını” bulmak ya da “tüm hayatı bir Excel dosyasına dökme” gibi görevlerle gönderdi ise, büyük ihtimalle hayatımızda çok daha fazla toplantı olurdu. Akşam yemeğinde, “Bugün hangi araba markasını aldım, bunu müşterilere nasıl satabilirim?” diye konuşan bir toplum hayal edin! Kim bilir, belki de bu soruyu gerçekten çözmeye çalışan bir adamız biz, ama dünya bizim “toplantı” yaptığımız yerimiz.
[color=]Kadınlar: Empati ve İlişkiler Üzerine Bir Düşünce[/color]
Şimdi de kadınların bakış açısına gelelim. Kadınlar, genellikle dünyaya daha empatik, duygusal ve ilişki odaklı yaklaşırlar. Yani, onlar için bu soru “Biz dünyaya insanlara hizmet etmek, dünyayı biraz daha güzel yapmak için geldik!” şeklinde bir anlam taşır. Mesela Elif Hanım, sabahları kahvesini içerken, “Bugün hangi arkadaşımın moralini düzeltmeliyim?” diye düşünür. O, dünyayı daha sıcak, daha güvenli ve daha anlaşılır kılmak için buradadır. Onun dünyaya geliş amacı, etrafındaki insanları mutlu etmek, iyi ilişkiler kurmak ve biraz daha huzurlu bir ortam yaratmaktır.
Düşünsenize, eğer kadınlar bu soruyu sorsaydı, cevabı şu şekilde alırdık: “Dünyaya, birbirimize daha çok bağlanalım, birbirimizi anlayalım ve birlikte güzel bir yaşam kuralım!” Bunu da sadece evde değil, her yerde! Elif Hanım ve arkadaşları, akşamları buluşup, birbirlerine duygusal olarak destekte bulunur, hep birlikte “Hayatın anlamı ne?” sorusunun cevabını bir çay içerek keşfederler. Ve tabii ki, bir de “Bunu anneme de sormalıyım” diyerek çözümü annelerine danışırlar. Kadınların dünyaya gelme amacı aslında biraz daha büyük bir aile ve toplum odaklı. Birlikte büyüme, birlikte gelişme ve birbirine destek olma. Kızlar, birlikte gülerken, erkekler bir plan yapıyor olabilir, ama kadınlar da o gülüşlerle dünyayı daha anlamlı hale getiriyorlar.
[color=]Peki Gerçekten Neden Buradayız?[/color]
Her iki bakış açısını birleştirerek şunu söyleyebiliriz: Belki de Allah bizi dünyaya “dengede durmak için” gönderdi. Çünkü bir yanda çözüm odaklı bir sistem arayışımız, diğer yanda ise birbirimize bağlanmak ve yaşamı güzelleştirmek için bir çabamız var. Belki de bu iki yaklaşım, bu dünyada doğru dengeyi yaratmamızı sağlayan şeydir. Ne dersiniz? Belki de bizler, bazen çözüm odaklı, bazen de ilişki odaklı olarak bu dünyada bir görev yapıyoruz ve bu görevi yapmak için geliyoruz. Tıpkı Ahmet’in sabah işe giderken “Bugün neyi çözeceğim?” diye düşünmesi ile Ayşe’nin “Bugün kimlere moral verebilirim?” sorusunu sorması gibi.
Her birimizin dünyaya farklı bakış açılarıyla geldiği doğru. Erkeklerin plan yapıp harekete geçmesi, kadınların ise empati ve ilişkiler üzerinden dünyayı güzelleştirmesi bir dengeyi oluşturuyor. Ve belki de dünya, bu dengeyi kurabilmemiz için var. Yani aslında Allah bizi dünyaya “her açıdan büyüyüp gelişebileceğimiz bir alan” olarak göndermiştir.
[color=]Sizce Neden Buradayız?[/color]
Şimdi sorumu soruyorum: Peki, sizce Allah bizi gerçekten neden dünyaya gönderdi? Eğer sizin de bu konuda aklınızda başka eğlenceli, yaratıcı ve mizahi fikirler varsa, hep birlikte tartışalım! Belki de bir araya gelip, “Dünyadaki asıl görevimiz nedir?” sorusunun cevabını daha da yaratıcı şekilde keşfederiz! Hadi bakalım, bakalım kim ne düşünüyor?
Selam forumdaşlar!
Bugün çok derin, felsefi bir soruyla karşınızdayım: Allah bizi dünyaya neden gönderdi? Eğer “Bunu biz mi bileceğiz?” dediğinizi duyar gibiyim! Ama durun, bir saniye… Belki de işin içinde biraz eğlence var. Evet, biraz mizahi bir şekilde yaklaşalım bu meseleye, çünkü bence bu soruyu ciddi ciddi sorgulamak yerine, gülerek de anlamaya çalışabiliriz! Ne de olsa dünya, bazen şaka gibi bir yer, değil mi?
[color=]Erkekler: Dünyaya Çözüm Bulmaya Geldik![/color]
Erkeklerin bu soruya yaklaşımı genelde şöyle olur: “Hadi bakalım, soruyu çözelim, işimizi yapalım!” Dünyaya gönderilişimizin amacı nedir? Tabii ki, insanlık tarihindeki tüm büyük soruları çözmek, insanlığa katkı sağlamak! Bir bakıma, dünyaya “Problem çözücü” olarak geldik. Eğer bir erkek bu soruyu sorsa, sorunun cevabı muhtemelen “Dünyaya inovasyon ve sistematik bir düzene katkı sağlamak” şeklinde olacaktır. Mesela Ali Bey, bir sabah uyanıp, "Bugün dünyadaki trafik sorununa bir çözüm bulmalıyım" diye düşünmüş ve oturup GPS ile yolculuk planlamasına başlamış. Hedef? Kendisini dünya çapında bir mucit olarak görmek! Çünkü erkekler bu sorulara çözüm odaklı yaklaşır.
Hadi, şimdi hep birlikte şöyle düşünelim: Eğer Allah bizi sadece dünyada “en iyi araba markasını” bulmak ya da “tüm hayatı bir Excel dosyasına dökme” gibi görevlerle gönderdi ise, büyük ihtimalle hayatımızda çok daha fazla toplantı olurdu. Akşam yemeğinde, “Bugün hangi araba markasını aldım, bunu müşterilere nasıl satabilirim?” diye konuşan bir toplum hayal edin! Kim bilir, belki de bu soruyu gerçekten çözmeye çalışan bir adamız biz, ama dünya bizim “toplantı” yaptığımız yerimiz.
[color=]Kadınlar: Empati ve İlişkiler Üzerine Bir Düşünce[/color]
Şimdi de kadınların bakış açısına gelelim. Kadınlar, genellikle dünyaya daha empatik, duygusal ve ilişki odaklı yaklaşırlar. Yani, onlar için bu soru “Biz dünyaya insanlara hizmet etmek, dünyayı biraz daha güzel yapmak için geldik!” şeklinde bir anlam taşır. Mesela Elif Hanım, sabahları kahvesini içerken, “Bugün hangi arkadaşımın moralini düzeltmeliyim?” diye düşünür. O, dünyayı daha sıcak, daha güvenli ve daha anlaşılır kılmak için buradadır. Onun dünyaya geliş amacı, etrafındaki insanları mutlu etmek, iyi ilişkiler kurmak ve biraz daha huzurlu bir ortam yaratmaktır.
Düşünsenize, eğer kadınlar bu soruyu sorsaydı, cevabı şu şekilde alırdık: “Dünyaya, birbirimize daha çok bağlanalım, birbirimizi anlayalım ve birlikte güzel bir yaşam kuralım!” Bunu da sadece evde değil, her yerde! Elif Hanım ve arkadaşları, akşamları buluşup, birbirlerine duygusal olarak destekte bulunur, hep birlikte “Hayatın anlamı ne?” sorusunun cevabını bir çay içerek keşfederler. Ve tabii ki, bir de “Bunu anneme de sormalıyım” diyerek çözümü annelerine danışırlar. Kadınların dünyaya gelme amacı aslında biraz daha büyük bir aile ve toplum odaklı. Birlikte büyüme, birlikte gelişme ve birbirine destek olma. Kızlar, birlikte gülerken, erkekler bir plan yapıyor olabilir, ama kadınlar da o gülüşlerle dünyayı daha anlamlı hale getiriyorlar.
[color=]Peki Gerçekten Neden Buradayız?[/color]
Her iki bakış açısını birleştirerek şunu söyleyebiliriz: Belki de Allah bizi dünyaya “dengede durmak için” gönderdi. Çünkü bir yanda çözüm odaklı bir sistem arayışımız, diğer yanda ise birbirimize bağlanmak ve yaşamı güzelleştirmek için bir çabamız var. Belki de bu iki yaklaşım, bu dünyada doğru dengeyi yaratmamızı sağlayan şeydir. Ne dersiniz? Belki de bizler, bazen çözüm odaklı, bazen de ilişki odaklı olarak bu dünyada bir görev yapıyoruz ve bu görevi yapmak için geliyoruz. Tıpkı Ahmet’in sabah işe giderken “Bugün neyi çözeceğim?” diye düşünmesi ile Ayşe’nin “Bugün kimlere moral verebilirim?” sorusunu sorması gibi.
Her birimizin dünyaya farklı bakış açılarıyla geldiği doğru. Erkeklerin plan yapıp harekete geçmesi, kadınların ise empati ve ilişkiler üzerinden dünyayı güzelleştirmesi bir dengeyi oluşturuyor. Ve belki de dünya, bu dengeyi kurabilmemiz için var. Yani aslında Allah bizi dünyaya “her açıdan büyüyüp gelişebileceğimiz bir alan” olarak göndermiştir.
[color=]Sizce Neden Buradayız?[/color]
Şimdi sorumu soruyorum: Peki, sizce Allah bizi gerçekten neden dünyaya gönderdi? Eğer sizin de bu konuda aklınızda başka eğlenceli, yaratıcı ve mizahi fikirler varsa, hep birlikte tartışalım! Belki de bir araya gelip, “Dünyadaki asıl görevimiz nedir?” sorusunun cevabını daha da yaratıcı şekilde keşfederiz! Hadi bakalım, bakalım kim ne düşünüyor?